“MALPRAKTİS YASASI AYAKÜSTÜ ÇIKARILAMAZ”
21.07.2020 Tarihinde
TBMM Başkanlığı Web sitesine yüklenen TIBBİ HİZMETLERİN KÖTÜ UYGULANMASINDAN DOĞAN SORUMLULUK KANUN TEKLİFİ ile alakalı HEKİM HAKLARI PLATFORMU olarak yaklaşımımız ve düşüncelerimiz şu şekildedir;
Hekimliği ve
hekimleri yakından ilgilendiren son derece hassas ve önemli bir konu hakkında
yeterince hazırlık yapılmadan, konunun taraflarından görüş alınmadan ve etraflı
bir çalışma yapılmadan söz konusu kanun teklifinin sunulduğu kanaatindeyiz.
Hekimliğin ve
hekimlerin lehine olan düzenlemelere, saha gerçeklerini ve hekimlerin
hissiyatlarını bilen bir platform olarak her türlü katkıyı verme ve bu nevi
çalışmaların içerisinde yer alma noktasında ön yargısız olarak hep var olduk ve
bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Daha öncede bu tasarıya benzer
çalışmalar yapılmış ve tasarılar hazırlanmıştı. Fakat bu güne kadar bu
çalışmalar ne yazık ki hep kadük kaldı. Bu tür önemli ve spesifik hususların
konsensusla, konunun tüm detaylarını inceleyerek, konunun taraflarının da
görüşü alınarak, siyaset üstü bir yaklaşımla hazırlanması gerektiğini ve bu
kapsamda her türlü çalışmaya destek olacağımızı bildirmek isteriz.
Teklifle ilgili
olarak;
1- Tabip Odaları,
Meslek örgütleri, saha uygulamalarına hakim hukukçular, hukuk fakültelerinin
tıp ile alakalı ceza-idare-tazminat hukuku alanından hocaların da hazır
olacağı, ortak akıl ve çok paydaşlı yapılacak bir çalışmanın çok daha faydalı
olacağını,
2- Tasarının eksik ve
hatalı kısımlarının da bu suretle ikmal ve tasnif edilebileceğini,
3- Her ne kadar
çalışmadan tüm sağlık meslek mensuplarına havi bir çalışma niyeti sezilse de
çalışmanın dar bir çerçevede yalnızca hekim özelinde ve daha ziyade müeyyide
maddeleri içermekte ve ayrıca kullanılan dil de rahatsız edici üsluptadır. Bu
sebeple müspet bir dil ve yaklaşımla tekrar kaleme alınması gerektiğini,
4- Tanımlar kısmında
davalarda bolca kullanılan bazı kavramların eksik kalmış olduğu ve tamamlanması
gerektiğini,
5- Meri mevzuat ile
çakışmalar olduğu, bir kısmının tekrar, bir kısmının aynı bir kısmının da daha
farklı kaleme alındığı, bu durumda uygulamada karışıklık doğabileceğini,
6- Online
muayenelerin Covid-19 salgınında yaygın uygulama alanı bulmasına rağmen dile
getirilmediğini,
7- Uygulamada yaygın
olan aydınlatılmış onam yerine kullanılan “bilgilendirilerek izin alma”
ibaresinin kafa karışıklığı yaratacağını,
8- Vekil hekim
kavramının uygulamada kullanılmayan bir kavram olması hasebiyle gereksiz kavram
kargaşasına sebebiyet vereceğini, ve bu tanımlanmamış kelimenin kargaşa
çıkaracağını,
9- Vekil hekime
hastayı yazılı teslim etmenin pratik karşılığının olamayacağını,
10- Malpraktisten, öncelikle çalışılan kurum ve
kuruluşun sorumlu olması hali düzenlenmiş olmakla beraber devam eden maddelerde
müşterek ve müteselsil sorumluluktan bahsedilmiş olmasının tenakuz teşkil ettiğini,
11- Hekimle birlikte
çalışan sağlık personelinin sorumluluğunun hekime yüklenilemeyeceğini,
12- Tasarının oldukça
fazla sayıda ceza maddelerine yer vermesi sebebiyle olumsuz bir tasarı olduğunu
değerlendiriyoruz. Oysa Türk Ceza Kanunu tasarıda atıf yapılan birçok düzenlemeye
zaten haizdir. Yeni bir suç tanımlanacak ise tipiklik önemli olduğundan yeniden
kaleme alınması gerektiğini,
13- “Ağır
para cezası” , cezalar bölümde yer almış ve hapis cezası ile aynı maddede yer
almaktadır ancak itiraz için kabahatler kanununa atıf yapılmaktadır, oysa meri
hukuk sistemimizde “idari para cezası” ve “ adli para cezası” farklı mantıkla
düzenlenmektedir. Terminoloji hukuk sistematiğine uygun olmalıdır. İdari para
cezası ile hapis cezasının aynı maddede yer almasının hukuk sistematiğimize
uygun olmaması bir tarafa uygulamada da karışıklığa yol açacağını,
14- Ceza kısmında “hasta
haklarına uymama” şeklinde bir suç tanımlanmış ancak hasta haklarının nelerden
ibaret olduğu ve ne şekilde uyulmayacağı tanımlanmadığından “kanunilik”
ilkesine aykırı olduğunu,
15- “Uzlaştırma üst kurulu” kurularak görevleri tanımlanmıştır. Kurul,
tüm meslekler açısından malpraktis iddialarını inceleyecektir. Ancak Kurulun
oluşumunda diğer meslek temsilcilerine yer verilmemiştir. En azından tıbbi
uygulamayı yapan meslek mensubuyla aynı meslek ve akademik unvana sahip bir üye
bulundurulacağının yazılmasının gerekli olduğu,
16- Üst uzlaştırma
kurulu daha önce KHK ile konulmuş ancak çalışmadığı için kapatılmış idi. Bu
nedenle kurulun sulh sağlaması ile ilgili fikre katılmakla beraber sisteminin
iyi kurgulanması gerektiği,
17- Sigortayla ilgili
maddeler de saha pratiğine uygun olarak yeniden kaleme alınmalıdır. Hekim
mesleki mesuliyet sigortası (talep esaslı sigorta) çok sorunlu bir
poliçe modelidir. Örneğin mesleki faaliyetin bırakılması sonrası sadece 2 yıl
koruma sağladığı, üstelik bu korumanın son yıla ilişkin olduğu, geriye doğru ve
ileriye doğru 10 yıllık koruma sağlamadan emekli olmanın risk oluşturacağı
hususunun gözden kaçırıldığı.
18- Tıbbi hizmetlere
ticari yön verilmesi başlıklı kısımda ticari tanıtımlara engel olacak
genişlikte yer verilmemiştir. Uygulamada sosyal medya hesaplarında hastaların
mahrem yerleri kapatılmadan ve kimliği gizlenmeden dahi yapılan ameliyatlar ile
ilgili görseller paylaşılmaktadır. Bu düzenlemenin bu gibi etik dışı
uygulamalara engel olma kabiliyetine haiz olmadığı,
19- Hangi maddelerin
yönetmelikle detaylandırılacağı belirtilmemiş, sadece bir yönetmelik maddesi konulmuştur.
Bu durumun da kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceği
Görüş, kanaat ve
düşüncesindeyiz.
Hekimlik mesleği
kaybedilen itibarın yanında yasal olarakta ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.
Hekimleri ve sağlık çalışanlarını koruması, hastaların nitelikli hizmet
almasını sağlaması gereken bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu aşikârdır.
Hekimlerin karşılaştıkları sorunlar bu alanda ihtisaslaşmış kişi ve mahkemeler
tarafından değerlendirilmelidir. Hastanın hakkını koruyup adalete güvenini
artıran nitelikte kısa sürede sonuçlanacak sağlık çalışanının mağdur edilmediği
yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Bu kadar önemli ve hassas konunun
yeterli bir çalışma yapılmadan tarafların görüşü alınmadan meclise sunulması
kabul edilemez. “MALPRAKTİS YASASI AYAKÜSTÜ ÇIKARILAMAZ.” Tarafların
görüşleri alınmadan, multidisiplineer toplantılar yapılmadan çıkarılacak kanun
telafisi imkansız mağduriyetlere yol açacaktır. Bu nedenle Hekim Hakları
Platformu olarak talebimiz; “Derhal yasa teklifi geri çekilmeli ve tarafların görüşlerini
sunacağı bir çalışma başlatılmalıdır.”
Hülasaten; Derneğimiz,
mesleki kazanımlarımızdan ödün vermeden fakat güncel sorunları da görmeden
gelmeyerek, çözümcül, müspet, kamu sağlığını ve hekimlik mesleğimizi daha da
ileri taşımak adına dün olduğu gibi bugün de her türlü desteği vermeye, her türlü
çalışmada yer almaya hazır ve nazırdır.
Kamuoyunun dikkatine
sunulur...
Prof. Dr. Adem AKÇAKAYA
Hekim Hakları Platformu Başkanı
Hekim Hakları Derneği Başkanı
Not: Bu çalışmanın
hazırlanmasında emeği geçen Derneğimiz avukatı Av. Arb. Nesrin ÖZKAYA ve Hekim Hakları Platformu
yönetim adayı Dr. Av. Ahmet ERÇEK’
e katkılarından dolayı teşekkür ederim.