hekim haklari derneği
hekimhaklari facebook
hekimhaklari facebook
HEKİM HAKLARI DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ADEM AKÇAKAYA'NIN BEZMİALEM AKTÜEL DERGİSİNE VERMİŞ OLDUĞU RÖPORTAJ (2015)
HEKİM HAKLARI DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ADEM AKÇAKAYA'NIN BEZMİALEM AKTÜEL DERGİSİNE VERMİŞ OLDUĞU RÖPORTAJ (2015)
HEKİM HAKLARI DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ADEM AKÇAKAYA'NIN BEZMİALEM AKTÜEL DERGİSİNE VERMİŞ OLDUĞU RÖPORTAJ;


TEDBİRLER CAYDIRICI OLMALI
 
29 Mayıs 2015 tarihinde Samsun Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde çalışan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kamil Furtun görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Tüm toplumu bilhassa da sağlık çalışanlarını derin bir üzüntüye sevk eden bu olay hekimlere ve sağlık çalışanlarına karşı şiddeti bir kez daha gündeme getirdi. Biz de Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Genel Koordinatörü ve aynı zamanda Hekim Hakları Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Adem Akçakaya’ya konu hakkında görüşlerini sorduk.

Samsun’da yaşanan elim olay sağlık çalışanlarına karşı şiddetin boyutlarını gözler önünde sererken kamuoyunda da geniş yankı buldu. Hekim Hakları Derneği Başkanı olarak sağlık alanında son za­manlarda gündeme gelen şiddet olayları hakkında neler söylemek istersiniz? 

Öncelikle belirtmek isterim ki nereden ve na­sıl gelirse gelsin, sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddeti kınıyorum. Vefat eden meslektaşı­mıza ve şahsında tüm görev şehitlerimize rah­met, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Ülkemizde şiddet, toplumun tüm kesimlerini etkilediği gibi sağlık çalışanlarını da etkilemeye devam etmek­tedir. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet son yıllarda artış göstermektedir. Sağlık kurumlarında hem sözel hem de fiziksel şiddet çalışma yaşamının doğal bir parçası haline geldi, kanıksandı ve artık “ih­bar edilmesi gerekmeyen” bir durum halini aldı. Bu durum maalesef can kayıplarını da beraberinde ge­tirdi. Sağlık kurumlarında çalışmak diğer iş yerlerine göre şiddete uğrama yönünden daha riskli hale geldi. Bu konuda yürütülmüş çalışmaların bulguları da sağlık alanında ortaya çıkan şiddetin diğer iş yerlerine göre oldukça fazla olduğu gerçeğini doğrulamış durumda. Hatta yapılan bir çalışma sağlık kurumunda çalışma­nın diğer iş yerlerine göre şiddete uğrama yönünden 16 kat daha riskli olduğu göstermiştir.

Hastanelerde de şiddet olaylarının en sık yaşandı­ğı yerin acil servisler olduğu söyleniyor. Bu doğru mu? 
Acil servisler acil müdahale gerektiren vakaların, ya­ralanmaların, riski yüksek hastaların kısacası hayat ile ölüm arasındaki çizginin yüksek gerilimle yaşandığı yerler. Bu nedenle acil servisler hem acil çalışanları hem hasta ve hasta sahipleri için stresli mekânlardır. Endişeli hasta ve yakınları tetkik ve konsültasyonlar nedeni ile tedavinin uzamasını geç müdahale olarak algılayabiliyor. Bu nedenle de sağlık çalışanı sorum­lu tutulabiliyor ve hasta yakını saldırganlaşma eğilimi gösterebiliyor.

Çalışanlar bu riskli ortamdan etkilenmelerinin so­nuçları nelerdir? Olumsuz etkiyi azaltmak ve ça­lışanların kendilerini daha güvende hissetmeleri için neler yapılabilir? 
Kamuoyunun gündemine gelenler darp ve yaralama gibi fiziksel şiddet olayları. Ancak sözel şiddetin sıklığı fiziksel şiddetten çok daha fazladır. Şiddete uğrayan sağlık çalışanlarında şiddetin ardından anksiyete ve huzursuzlukta artış gibi psikolojik etkiler görülmekte­dir. Sağlık çalışanlarının şiddet davranışı ile baş etme konusunda yeterli eğitim görmedikleri saptanmıştır. Tıp eğitiminde hasta-hekim ilişkisi konusunda verilen eğitim içerisindeki eksikliklerin giderilmesi sorunun çözümü yolunda önemli bir adım olacaktır. Ülkemiz­de sağlık personelinin mağdur olduğu eylemlere iliş­kin yasal düzenlemeler bulunmamaktadır. Sağlık per­soneline yapılan sözel saldırılar, yaralamalar, darp ve öldürmeye ilişkin hükümler genel hükümlere tabi tu­tulmaktadır. Gerek sağlık hizmetindeki hızlı değişimler gerek yasal uygulamalardaki eksiklikler şiddetin ön­lenmesinde ve çalışan güvenliği sağlama konusunda boşluklar bırakmaktadır. Güvenli ortamın sağlanma­sında çalışanların eğitimi, mevzuatların düzenlenme­si, yöneticilerin üzerine düşen görevler gibi çok yönlü konular olmakla birlikte yasal düzenlemelerin de ge­rekliliği ortadadır.

Hekim Hakları Derneği olarak yasa koyucudan beklentiniz nelerdir, bu konuda ne gibi somut öne­rileriniz bulunmaktadır? 
Ülkemizde sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturulması, mesleki onur ve itibarımızın yeniden tesisi için yasa koyuculardan ciddi önlemler almalarını, güvenlik güç­leri, adalet ve yargı organlarında bulunanların yapılan her türlü sözel ve fiziki saldırılara karşı sağlık çalışan­larına destek vermelerini talep ediyoruz. Yapılması gerekenler hakkında da çok ciddi çalışmalarımız söz konusu ve çalışmalarımızı hem yetkili mercilerle hem de kamuoyuyla paylaşıyoruz. Tavsiyelerimizin bir kıs­mını sıralamam gerekirse; Sağlık Bakanlığı tarafından tüm sağlık kurumlarında standart bir şiddet yönetimi politikası oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Sağlık çalı­şanına şiddet uygulamasının önlenmesi için gereken her türlü hukuki ve idari tedbir alınmalıdır. Tedbirler caydırıcı nitelikte olmalıdır. Şiddet ile karşılaşan sağlık çalışanına hukuki ve sosyal destek sağlanmalıdır. Bu­nun için oluşturulmuş mevzuat eksiksiz bir biçimde uygulanmalıdır. Hukuki destek konusu ile ilgili kurum ve kuruluşlar aktif bir çalışma izlemelidir. Ülke çapın­ da sağlık çalışanın dağılımı düzenlenmeli ve sayısal yetersizliği giderilmelidir. Hastalara ayrılan süre art­tırılmalıdır. Çalışanların mesai ve nöbetleri düzenlen­meli, uzun çalışma sürelerinden kaçınılmalıdır. Hasta yakınlarına yeterli ve etkili bilgilendirme yapılmalıdır. Acil Sağlık Hizmetleri çalışanları için çalışma alanla­rında acil çıkış kapıları, şifreli giriş kapıları oluşturul­malı, ambulans içi ve dışında hasta mahremiyetini ihlal etmeyecek kamera sistemleri kurulmalıdır. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi(SABİM) konusunda gerekli düzenlemeler yapılmalı, genel ve sağlık personelinin kusuru bulunmadığı açıkça belli olan şikâyetler de­ğerlendirmeye alınmamalıdır. Sağlık çalışanları ile yö­netimin iletişimini güçlendirici yaklaşımlar geliştirilme­li ve uygulanmalıdır. Sağlık yöneticileri ve siyasetçiler, sağlık çalışanına yönelik şiddeti kınayan ve sağlık ça­lışanlarının verdiği hizmetin önemini ve vazgeçilmezli­ğini vurgulayan söylemler geliştirmelidir. Şiddet olay­ları sonrasında Bakanlıkça belirlenen yetkili kişilerce kamuoyuna bilgilendirici demeçler verilmesi sağlan­malıdır. Yerine getirdikleri kamu görevi nedeniyle sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlarda, herhangi bir şikâyet olmadan doğrudan kamu davası açılması sağlanmalıdır. Türk Ceza Kanunu’nda caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı, cezaların arttırılması ve er­telenmemesi sağlanmalıdır. Özel sağlık sektöründe hizmet veren sağlık çalışanlarının da hizmet sunarken ‘‘kamu görevlisi’’ olarak tarif edilmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanının tehdit altında olduğu durumlarda; Hastane polislerinin her türlü şiddet olayına müdahale etmeleri sağlanmalıdır. ‘‘Şiddete Sıfır Tolerans’’ söyle­mi bir ‘‘devlet politikası’’ haline getirilmelidir. Şiddete maruz kalan tüm sağlık personelinin hizmet sunma­ma hakkının olduğu konusunda halkın bilgilendirilme­si sağlanmalıdır. Bu önlemler alındığı takdir de üzücü olaylarla karşılaşma ihtimali çok çok azalacaktır.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadelede medyaya düşen görevler nelerdir? 
Tabii ki bu konuda medyaya da çok önemli sorum­luluklar düşüyor. Sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçlar ile ilgili verilen mahkûmiyet kararları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Medyada sağlık çalışanlarına yöne­lik şiddeti teşvik edici, şiddeti bir sorun çözme yolu olarak gören yayınlardan kaçınılmalıdır. Sağlık kurum­ları ve sağlık çalışanları konusunda doğru mesajlar veren kamu spotları oluşturulmalı, şiddeti önlemeye yönelik eğitici yayınlar yapılmalı, sağlık çalışanlarının azalan itibarı yeniden arttırılmalıdır. Bilgilendirici kamu spotlarında ‘‘hasta sorumlulukları’’ da anlatılmalıdır.



Hekimlerimiz Hekim Hakları Derneği’ne nasıl ula­şabilirler? 

Biz derneğimizi, hekimlerin yaşadıkları sorunlarla ilgili destek alabildikleri, bilimsel ve sosyal ortak çalışma­lar üretebildikleri, sağlık politikalarının belirlenmesin­de söz sahibi oldukları, diğer sağlık çalışanlarının ve hastaların haklarını önemseyen bir sivil toplum kurulu­şu olmak amacıyla kurduk. Bu hedefte de ilerliyoruz. Hekimlerimiz derneğimize http://www.hekimhaklari­dernegi.org/ adresinden ulaşabilirler ve bizimle irtiba­ta geçebilirler.

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. 
Ben de bu konuyu anlatma fırsatı verdiğiniz için te­şekkür eder, “şiddete sıfır tolerans” sloganını tekrar­layarak, herkese şiddetsiz ve sağlıklı günler dilerim.
Diğer Haberler
YENİ SAĞLIK BAKANIMIZA ZİYARET.
YETER ARTIK! SAĞLIKTA ŞİDDET ARTIK DURDURULSUN!
MESLEKDAŞIMIZA YAPILAN SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ. ACİLEN YASAL DÜZENLEME YAPILMASINI İSTİYORUZ.
TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNİ KINAMA (BASIN AÇIKLAMASI)
TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYOR, GAZİLERİMİZE MİNNETLERİMİZİ SUNUYORUZ
BASIN BİLDİRİSİ
BU MENFUR CİNAYETİ ŞİDDETLE KINIYORUZ!
HEKİM HAKLARI DERNEĞİ BAŞKANLIĞINA PROF. DR. ADEM AKÇAKAYA SEÇİLDİ.
BASIN BİLDİRİSİ
TERÖRÜ LANETLİYORUZ.
İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRÜ DOÇ. DR. KEMAL MEMİŞOĞLU'NU MAKAMINDA ZİYARET
HEKİM HAKLARI DERNEĞİ ''DEMOKRASİ VE ŞEHİTLER MİTİNGİ'' NE KATILACAKTIR.
Çanakkale'de Dr.Yusuf İlker Çömez'e yapılan bıçaklı saldırıyı kınıyoruz!
07 AĞUSTOS DEMOKRASİ VE ŞEHİTLER MİTİNGİNE DAVET
MİLLET İRADESİNİN DOKUNULMAZLIĞI ESASTIR!
 
 
doktoryaninda.com Sağlık Bakanlığı İstanbul Tabip Odası Türk Tabipleri Birliği
ANA SAYFA KURUMSAL SEKTÖR HABERLERİ FAALİYETLER HUKUK-MEVZUAT ÜYELİK FORMU GALERİ BİZE DANIŞIN İLETİŞİM

Tel: 0505 366 0 443 / Faks: 0505 366 0 443
hekimhaklarider@gmail.com

Copyright © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.

www.hekimhaklaridernegi.org