Sayın Meslektaşlarım,
Ülkemizin ve sağlık çalışanlarının sorunlarının büyüdüğü, bazı sorunların küresel boyut aldığı bu günlerde farklı kesimlerden hekimleri bir arada görmek, ve sivil inisiyatifi ön plana çıkarmış olmamız, beni son derece mutlu etti. İnanıyorum ki hekimler olarak: “Ancak birlik ve beraberlik ile sorunları çözebiliriz…”
Sağlık bakanlığı ve meslek örgütümüz olan tabip odasının bakış açısı ve uygulamaları her zaman bizim sorunlarımızı anlamaya ve çözmeye yetmemiştir. Sorunların çözülmesi için hekimlerin bir araya gelip sivil toplum kuruluşlarını oluşturması ve bu STK ların da çözüm odaklı çalışmaları gerekir.
Ülkemiz son zamanlarda ulusal boyutu aşan bir mücadele veriyor. Yurt dışından ve bunların uzantısı olarak yurt içinden birçok saldırı ve tehdit altında. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü üzerine birçok oyunlar oynanmakta. Bu şartlar altında Hekimlerin birçok sorunu ise çözüm beklemektedir…
Ülkemizde teknolojik ilerlemeler, kamusal alandaki reformlar, yapılan bayındırlık faaliyetleri ve hastaya sunulan hizmetteki ilerlemeler biz hekimleri mutlu etmiştir. Sağlıkta dönüşüm kangren olmuş problemlerin çözümü için gerekliydi, hastalar için gerçekten güzel işler yapıldı, ya hekimler...
Sağlıktaki olumlu gelişmelerin yanında hekimler olarak değerlendirme yaptığımız da ise maalesef hasta menfaatine olan düzelmelerin bizler için olmadığı, hatta uzun yıllar boyunca zor şartlarda elde ettiğimiz hakların, birer birer elimizden alındığını gördük… Hastaların lehine olan kazanımlar artarken Hekimler özlük ve manevi haklarının birçoğunu kaybetti. Maddi ve manevi kayıplar yaşadı, bazı hekimler hayatını kaybetti....( Buradan sağlık alanında çalışırken hayatını kaybeden tüm sağlık ŞEHİTLERİNE Rabbimden rahmet diliyorum…)
Bu hak kayıplarını savunmada tamamen etkin olması gereken, hekimlerin temsilcisi olması gereken tabip odası ise bölücü terör ile işbirliği yaparak ülkenin bütünlüğünü bozan eylemleri destekler bir tavır içine girdi.
Türk Tabipler Birliği bir kamu kurumudur ve kuruluş amacına uygun, meslektaşlarının haklarına yönelik çalışmalıdır.
Tabip odası faaliyetleri ile uzun yıllardır ilgileniyorum, odamız uzun yıllar hep belirli bir kesimin elinde kaldı. Hekimlerin yaşadığı mağduriyetler bu yönetimler süresince her geçen gün arttı….
Bu gün artık farklı bir gün…. Burada farklı siyası ve dünya görüşüne sahip hekimler tıpkı 1919 da olduğu gibi aynı hedefler etrafında birleşti:
1-Ülkemizin bölünmez bütünlüğünden asla taviz vermeyeceğiz,
2-Hekimlerin haklarını her koşulda ve her mekânda, birbirimizi ötekileştirmeden, birlikte savunacağız,
İnsan hakları, insan onurunu korumayı, maddi ve manevi gelişmesini sağlamayı amaçlayan hak-lardır.
Sağlık hizmeti; personelin sağlık kurumlarında hastalara tıbbi uygulamalarda bulunması olarak tanımlanır. Günümüzde tıp bilgisindeki büyük artış ve hekimlik mesleğindeki aşırı uzmanlaşma, eğitimde ve sosyal haklarda hızla hekimlerin aleyhine gelişen bir iş yükü oluşturmuştur. Hekimlerin iş yükü artmış kazanımları ise azalmıştır.
İhtilal dönemlerinden beri yönetimi elinde tutanlar hekimlerin sorununu ya anlamamış ya da aralarındaki iletişimsizlikten dolayı sorunları dikkate almamıştır. Meslek odamız sürekli, iktidara karşı bir tavırla, iletişim yollarını kapatmıştır. Oysa meslek odalarımız ne yönetim erkinin karşısında, nede yanında olmalıdır. Hekim hakkı karşı olmamızı gerektiriyorsa karşı olmalı, birlikte çözüm üreteceksek beraber olmalıdır.
Sayın başbakanımızın dün açıkladıkları kazanımlara karşımı olalım???….
Evet sevgili meslektaşlarım Çözüm iletişimdedir, Hekimlerin haklarını, onurlarını, geleceklerini korumak için mücadele ise mücadele, diyalogsa diyalog içinde olmalıyız…
Terminoloji olarak İletişim; “kaynağın mesajı anlaşılır biçimde hedefe iletmesi” olarak ifade edilmektedir. Bu bağlamda, iletişimin söz konusu olabilmesi için iletiyi gönderen kaynak ile karşı tarafın uyum içinde olması gerekir. Bir başka ifadeyle iletişimin varlığı, kaynak ve alıcı arasındaki ilişkiyle yakından ilgilidir. İletişim bireyler arasında karşılıklı etkileşimle gelişen dinamik bir süreçtir. Hepten kabul ve ya hepten red bir sivil toplum kuruluşuna yakışmaz….
Sağlık profesyonellerinin birbirleriyle iletişiminin kalitesi, sağlık hizmetinin sonucunu etkiler, bu nedenle yönetimle iletişime ilaveten diğer sağlık çalışanları ve STK’lar ile HEKİM HAKLARINA yönelik işbirliği yapılmalıdır.
Değerli katılımcılar, Kıymetli Meslektaşlarım,
Sağlık hizmetlerine yeniden yön verilen bir dönemde maalesef genel popülizmin baskısına yenil-dik. Sağlık sisteminin bir önceki dönemdeki çarpıklıkları ve bazı hekimlerin kötü uygulamaları sağlık çalışanları ile birlikte hekimlerin de özlük haklarında gerileme, mesleki uygulamalarında kısıtlamaların oluşmasına neden oldu. Gerek kamu ve gerek özel sektörde hekim haklarında iyileştirmeler yetersiz kaldı. Eğitim ve araştırma yapması gereken üniversitelerde ise çözülmeler oldu.
Meslektaşlarımız arasından sorunları çözüm bekleyen bazı gruplardan kısa kısa örnekler vererek ne kadar çok yapmamız gereken işler olduğunu belirtmek istiyorum:
- Aile Hekimleri:
- 2.ve 3.Basamak Hekimleri:
- Asistan Hekimler:
- Üniversite hastaneleri:
- Özel hekimlik:
- Muayenehane hekimleri:
- Yönetici hekimler:
Sayın Meslektaşlarım,
Bu günkü birliktelik ve bu gördüğüm kardeşlik, hekimlerin haklarını almada ne kadar istekli olduklarını bana gösterdi. Bu birlikteliğin fonksiyonel olması için şu 7 öneriyi hayata geçirmeliyiz:
1- Hekimlerin meslekleri ile ilgili problemlerini tartışacakları bir platform oluşturmalı, mesleki faaliyetlerinde karşılaştıkları sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmeli bu önerileri politika yapıcılara iletmeliyiz,
2- Hekimlerin mesleki bilgi ve becerilerinin gelişmesi için bilimsel faaliyetlerini desteklemeli, hekimlik eğitimini geliştirmeli, Türk Hekimliğini dünya standartlarının üstüne çıkartmalıyız,
3- Uzmanlık dernekleri ve hekim dışı sağlık çalışanlarının oluşturdukları platformlarla ortak çalışmalar yürüterek ortak projeler geliştirmeli, sağlık politikalarının oluşmasında paydaş hale gelmeliyiz,
4- Hekimlerin çalışma şartları ve özlük hakları ile ilgili karşılaştıkları sorunlarla ilgili destek olmalıyız,
5- Malpraktis, hasta şikâyetleri vb. nedenlerle yargılanmakta olan meslektaşlarımıza destek vermeli ve onlarla birlikte mahkemelere iştirak etmeliyiz,
6- Tayin, atama, terfi ve kadro ihdasında haksızlık yaşadıklarını düşünen meslektaşlarımızla birlikte ilgili birimlere başvurmalı ve haksızlık oluşmuşsa mağduriyetleri gidermede destek olmalıyız,
7- Geleceğimizin teminatı olacak ve bu ülkeye sahip çıkacak imanlı, ülkesini seven, vatanın bölünmez bütünlüğünü önceleyecek yeni hekimler yetiştirmeye öncülük etmeli, öğrencilerle ilgilenmeliyiz,
Ben hepinizin çok yoğun çalıştığını biliyorum, bu pazar günü dinlenmenizi ve ailenizi bırakarak bu toplantıya geldiğiniz için teşekkür ediyorum…
RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN,
Saygılarımla
Prof.Dr.Adem AKÇAKAYA
Hekim Hakları Derneği Başkanı